-
1 burnu kanamamak
легко́ отде́латься, не пострада́ть -
2 burun
мыс (м) нос (м)* * *выпад. -rnu1) носburnunu karıştırmak — ковыря́ть в носу́
burun silmek — вытира́ть нос
kartal burun — орли́ный нос, горба́тый нос
2) нос, но́сик (чего-л.)geminin burnunu — нос су́дна
iskarpinin burnu — носо́к ту́фли
3) геогр. мыс••- burnu büyümek
- burnunu çekmek
- burnunun dibinde
- burnunun dikine gitmek
- burnunun direği sızlamak
- burnundan düşmüş
- burnundan fitil fitil gelmek
- burnundan getirmek
- burnu havada
- burnu kanamamak
- burnundan kıl aldırmaz
- burnunu kırmak
- burun kıvırmak
- burnunu sokmak
- burnundan solumak
- burnu sürtülmek
- burnunda tütmek
- burnunun ucunu görmemek
- burnundan yakalamak -
3 burun
burun <- nu> Nase f; Schnabel m; LUFTF, MAR Bug m; Spitze f (Schuh); GEOGR Kap n, Landzunge f;burun boşluğu Nasenhöhle f;-e burun burmak die Nase rümpfen (über A);-le burun buruna gelmek ganz nahe kommen (D);burun deliği Nasenloch n; Nüster f;burun kanadı Nasenflügel m;burun perdesi Nasenscheidewand f;-e burun yapmak hochnäsig sein gegenüber;-in burnu büyümek (oder kabarmak) überheblich werden;(-in) burnu havada aufgeblasen;-in burnu bile kanamamak mit heiler Haut davonkommen;-in burnuna çıkmak nicht ertragen können;-in burnuna girmek jemandem unter die Augen kommen; sich in jemandes Vertrauen schleichen;-in burnunda tütmek jemandes Sehnsucht erwecken;-in burnundan (fitil fitil) gelmek jemanden teuer zu stehen kommen (etwas Angenehmes);burnunu çekmek schnäuzen, schnüffeln; fig das Nachsehen haben;b-nin burnunu sürtmek jemanden kleinkriegen;burnunun dibinde in nächster Nähe, fam fig vor der Nase (sein, liegen);burnunun dikine gitmek nach seinem eigenen Kopf handeln;burnunun direği sızlamak traurig sein
См. также в других словарях:
burnu (bile) kanamamak — 1) zarar görmemek, yarasız beresiz olmak 2) tehlikeli bir durumdan yara bere almadan kurtulmak Burunları bile kanamadan ganimete kavuşacaklardı. F. F. Tülbentçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
burun — is., rnu, anat. 1) Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı 2) Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum. H. Taner 3) mec. Kibir,… … Çağatay Osmanlı Sözlük